21 Ağustos 2008 Perşembe

havadisler

21 Ağustos 2008 Perşembe
Blogçe, bu aralar pek bir koşuşturma, pek bir toplanma bahanesi oluyor. Güzel oluyor.

*Volkan’ı Amerika’ya yolladık. Gitmeden önceki cumartesi güzel bir fasıla gittik. Mekan ayarlama işlerini bundan sonra Begüm’e bırakmalı galiba. Keyifliydi ve kolpa, piyanist şantör eşliğindeki fasıllardan değildi.

*Biljana geldi. Ama Sabancı’da kaldıkları için sadece bir akşam görüşebildik. Olsun, kahve sözü kaldı. Bir kere daha gelmesini garantilemiş olduk böylece :)

*Altuğ’a sürpriz doğum günü yaptık. Annem de gelince annesine de sürpriz olmuş oldu. Bütün gece oğlumun doğum günündeki şu halime bakın diye sayıkladı. Resmini koyup koymama konusunda kararsızım. Altuğ çok şapşaldı :) Girer girmez “Neşe biliyor musun bugün benim doğum günüm” dedi arabada bekleyen pasta ve yolda olan Bekir ve Uğur’dan habersiz. Kıyamam. Aa öyle mi diye sosis üflettim ben de. Asıl tepkisiyse pasta geldiğindeki “anneee” deyişiydi. Nasıl bir ton öyle. 25 yaşındaki adamdan çıkması imkansız bi ses :)

*Altuğ’lara giderken arabanın el frenini indirmeye unutmuşum. Ele güne rezil olayım, utanıp bi daha yapmayayım diye yazıyorum. Balatalar yanıyormuş az kalsın.

*Bu aralar sürekli yeni bir şeyler yapmak, yapmaya çalışmak var kafamda. Ney’in deliklerini üstten açmak gibi mesela. Mütemadiyen saçmalıyorum.

*Hande’nin "iyi hissetmiyorum. kusura bakmayın ama, gelmeseniz olur mu" yüzsüzlüğüne yüzsüzlükle karşılık vererek 11 kişi ziyarete – akşam atıştırmasına gittik. Akşam atıştırması diyince sanki 5 dakikalığına komşuya geçmiş gibi oluyor ama aynı şehirde üstelik hiç oyalanmadan, üstelik otobüsle –otobüs bekleme hariç- 1 saat sürecek kısmını özel arabayla yarım saatte gitmemize rağmen 3,5 saat sürdü yol. İstanbul, büyük şehir vesselam.

*Bir çeyiz koşturmasıdır gidiyor. Meğer ne zor işlermiş bunlar. 1 ay sonra Ülkü ablanın düğünü var. Her şey çok hızlı ve sadece küçük pürüzlerle ilerliyor. İnşallah böyle gider. Bir de düğün için mekan bulabilsek :)

*Dans etmeyi özlemişim. Geçen pazar tango pratiğe gittik. Aradan geçen bilmem kaç aya rağmen iyi kotardım. Ne kadar süredir dans ediyorsun sorusundan da utandığımı fark ettim. Daha fazla vakit ayırmalıyım tangoya. Süriş’ten daha ses çıkmadı ama bu akşam büyük ihtimalle milongaya gidiyoruz arayı soğutmadan.

*Liseden kızlarla sonunda pazar kahvaltısı yapabildik Rumeli Hisarı'nda. Özellikle İlke'yi uzun zamandır görmüyordum. İyi oldu. Biraz eskiye özlem, biraz da adını koyamadığım duygular vardı. Azı karar çoğu zarar cinsten.

*Yarın Erdem’in mezuniyet partisi var. Jet pilotu olacak inşallah.

*Cumartesi Şelale, Jim, Ayla ve Arife geliyorlar. Bizde kalacaklar 1-2 hafta. Çok eğlenceli olacak eminim. Özellikle Ayla’yı, konuşup konuşmadığını, nece konuştuğunu merak ediyorum. Azeri bir anne, Hollandalı bir baba, İtalya, İspanya, Hollanda’da geçmiş 3,5 yıllık bir ömür. Onların bahanesiyle Sultanahmet’i, Kapalıçarşı’yı, Mısır Çarşısı’nı, Yerebatan’ı ve daha pek çok taptığım yeri göreceğim diye umut ediyorum. Çünkü fark ettim ki bünye haftanın birkaç günü hiç olmazsa yanlarından geçmeye fena alışmış.

*Özgür’ün doktor randevusu var 10 dk sonra. Umarım fıtık değildir.

6 Ağustos 2008 Çarşamba

sinerjik

6 Ağustos 2008 Çarşamba
Çok tatlılar bu çalışanlar ya. Beni bile istemediğim, sevmediğim halde buraya bu kadar bağladılar ya, helal olsun.

Tavlamadan dolayı kararmış yarı mamuller içlerinde asit olan kazanlarda elektropolisaj işlemine tabi tutuluyor. Ürün olduğu gibi daldırılıyor bu kazana ve 12-15 dakika bekletiliyor. Kazandan ürünleri alan ve olağan dışı bir şeyler gören Halil'in söylediğine bakın hele :)

"Malların dışları iyi emmeee, içlerinden yeterince sinerji alamıyom."

Bu sabah laf arasında kahvaltı etmediğimi söylediğimde 10 dk içinde masamda olan 3 poğaça da cabası :)

5 Ağustos 2008 Salı

gülüMSe

5 Ağustos 2008 Salı
Süreyya hoca ms hastası olduğunu söylediğinde pek de önemsediğimi söyleyemem. Çünkü karşımda herkesten daha hayat dolu, daha enerjik, daha mutlu bir kadın vardı. Araştırma gereği bile duymadım nedir bu ms diye. Aslında Süreyya hocanın tek gözünün ms’ten dolayı görmediğini de biliyordum ama dedim ya, hiç de hasta bir kadın yoktu karşımda. Bu yüzden bu hastalık bende merak uyandırmamıştı. Sonra Süreyya hoca ms hastaları için yapılan bir toplantıya bizi davet etti. Özgür’le dans edeceklerdi. Ben salona girdiğimde hala ms’in ne olduğunun farkında değildim. Neden sonra kapıdan eşinin kucağında bir kadın geldi de, etrafıma bakmak aklıma geldi. Herkesin gözlerinde bir soğukluk, herkes mutsuz. Çoğunun adım atmaya cesareti yok. Cesareti yok diyorum çünkü Süreyya hoca, o gün yaptığı konuşmada hastalığın tek tedavisinin inanmak olduğuna ikna etti bizi. Yaşadığı bütün zorluklara rağmen, diğerleri adam atamazken onun nasıl da ayakta kalıp üstüne bir de dans ettiğini anlattı. Eşinin ona yaşattıklarına; eşinden ayrılıp, iki çocuğuyla bomboş dört duvar bir eve çıkmasına; işiyle ilgili bütün sıkıntılara rağmen nasıl da yere sapasağlam bastığını anlattığında salondaki herkesin gözünden yaşlar akıyordu. Dansın ardından doktoru ona koştuğunda ve sarıldığında Süreyya hocanın aslında ne kadar büyük bir iş başardığını ve ms’in aslında bir hastalık olduğunu kavrayabildim ve Süreyya hoca ile gurur duydum.


Şimdi Hande’ye de ms teşhisi kondu. Önünde Süreyya hoca gibi bir örnek olduğu için çok şanslı. Süreyya hoca hayatta her zaman dört ayak üzerine düşenlerden değil, aksine tepe taklak olanlardan. Onu hastalığı yüzünden şımartan ve onu üzmemek için elinden geleni yapan insanlar da yok etrafında. Ama Süreyya hoca çok güçlü bir kadın ve 20 senedir ms ile yaşıyor. Hande ms’in önce bu yüzünü tanıdığı için çok şanslı. Önünde hazırda Süreyya hocanın çizdiği bir yol var. Diğer yollardan gidenleri ben gördüm, hastanelere gide gele o da görecektir. Ama sakın ola bu insanlar onu umutsuzluğa sevk etmesin. Aksine onun kararının daha net olmasını sağlasın bu insanlar. Her iki ucu da gördüğünde ne yapması gerektiği konusunda en ufak bir şüphesi kalmasın aklında.
Hande de Süreyya hoca kadar güçlü bir insan ve o da ms’le yaşamayı öğrenecek...

D.N: Bir bakın şu sitedeki son 3 resme. 3 çalışma arkadaşı. Hangisi ms hastası?
 
naeknhu © 2008. Design by Pocket