25 Nisan 2008 Cuma

kapıyı çalınca bir gün sardunya

25 Nisan 2008 Cuma

sürpriz yapmak için müziği ayarlasa zamanlama bu kadar tutmazdı! önce şarkı başladı, ardından kapı çaldı, kapıyı açmaya giderken "kapıyı çalınca bir gün sardunya" bölümü, kapı açıldı karşımda, arkasında sardunyayla : ) ve arkasından bir kalanchoe, ve bir tane daha ve sonra da gül..
neresinden baksan sürpriz, neresinden baksan mutluluk..

yoğun baş ağrısı ve stresle geçmiş bir günün üstüne daha etkili bir ilaç ne olabilirdi ki?

18 Nisan 2008 Cuma

Parça parça gidiyorsun içimden

18 Nisan 2008 Cuma
Parça parça gidiyorsun içimden.
Tasını tarağını toplamadan,
Parça parça…


Gündüzsefası...
Hani kimi pembe, kimi mavi, kimi mor renkte,
Hani diğer ismi Kahkaha Çiçeği,
Hani sarmaşık olan çiçek…
Korkar karanlıktan,
Gündüzleri açar.
Salına salına etrafa edalar salar.
Her gören bir kez durur ve bakar bu çiçeğe.
Albenilidir.
Kısadır ömrü,
Nazlıdır.
Sayılı günler içinde gülümser etrafa olanca güzelliğiyle…

Bir de Akşamsefası...
O da renklidir,
Sarısı, pembesi, beyazı ve ebrulisi…
Güle benzer ama onun kadar sevmez gösterişi.
Yaza âşıktır.
Kokusuyla insanları çeker kendine,
Ah! Arsızlığına ne demeli…
Yeşil yapraklar arasından hesapsız, kitapsız ve bir o kadar fütursuz kendini sergilemesi yok mu?
Erişilmez yosma gibi,
Aklını başından alıp hayallerle yaşatır insanı.
Gecenin çirkefine inat yıldızları indirir gökyüzünden, durdurur zamanı, aydınlatır her bir yanı.
Yalnız akşamların yavuklusudur akşamsefası,
Sabahların hüzünlü vedası…

Ya manolya?
Beyazdır,
Bembeyaz, gelin gibi,
Nazenin ve saf…
O da yaza sevdalıdır.
Kokusu bambaşka, aklı baştan alacak kadar hoş kokulu.
Kendini sanki sevdalısına saklarcasına mahcup ve sadık;
Koklatmaz kendini başka burunlara çünkü.
İnat ederse başka burunlar;
Hemen solar, çeker gider bu diyardan.
Hüzünlüdür beyazı,
Gülümserken ağlar gibi,
Gözyaşını silerken sevinir gibi…


Sen giderken,
Yani içimden,
Yani parça parça…
Yüreğimden, gönlümden, aklımdan, ruhumdan, elimden gelmiyor bir şey.
Ne dön diyebiliyorum sana ne de kal.
Şiir de yazmak çare değil.
Sokak sokak dolaşıp adını haykırmak da ne değiştirebilir ki?
Ya da maziye dalıp mutlu anlarla halvet olmak ne verecek bana?
Seni getirecek mi geri?
Olmuş bir kere, çare yok.
İyisi mi çiçekleri düşüneyim dedim.
Öyle çok var ki, hangisinden başlasam…
Ne olursa olsun; maziye dalmaktan, şiir yazmaktan ve sokak sokak dolaşmaktan daha güzel.
Aklıma ilk gelenleri not ettim bir kenara;
Akşamsefası, Gündüzsefası ve Manolya…

Aslında onlar da fayda etmedi,
Fayda etmedi gidişine dur demeye.
Sahte unutmalara çare olmadı.
Hepsinde yine sen vardın zira.
Nazınla,
Arsızlığınla,
Beyazınla.
Yani
Parça Parça…

keşke bir çiçekle yaz olsa… başka çiçekler olmadan…

ebru yaşar seçen 2008
bahar

14 Nisan 2008 Pazartesi

mutluluk

14 Nisan 2008 Pazartesi
toprak kokusu, çiçekler, renkler..

tertemiz hava, deniz, huzur..

yanılgı

öylesine bir taş yığını mı?

içinde neler saklı..
 
naeknhu © 2008. Design by Pocket