24 Mart 2010 Çarşamba

sızım sızım atlarım

24 Mart 2010 Çarşamba
Eve gelirken yapı markete uğrayıp fayans aldım. Boyamak üzere. Mesut'un deyimiyle "Kenef taşına bile sanat bulaştırıyor kız" tanımına uyabilmek için :)

Ben bir kutuda 10 fayans oluyor sanıyordım, meğer 25 tane varmış. Olsun sorun değil, ne kadar ağır olabilir ki, tanesi 1kg olsa, yarı kilomdan az yapar, zaten sporda 35kg ile kürek çekiyorum diye düşündüm. Yaklaşık 600 mt kadar taşıdım 25 fayansı. Ve sonuç; sol kolum tamamen, sağ kolum kısmen kullanım dışı. Boyamak bu akşamlık hayal oldu. Halbuki canım nasıl da çekiyor. Gidip gelip boyalarımı kokluyorum... Bakarsın birazdan ellerim titreye titreye sarılırım fırçalara...

Bu arada daldan dala olacak ama corn flakes'i bile tarifle yapan bir anneye sahibim. İşe gittiğimde beslenme çantamdan bir kase müsli ve bir küçük şişe süt çıktı. Küçücük kasenin çeyreği kadar koyulmuş müsli. Ben bununla doyacak mıyım diye düşünerekten yedim. Sonra annemi aradım, neden bu kadar az koydun, acıkacağım bak diye... Meğer bir tarif varmış iki kaşık yulaf, bir elma rendesi, tarçın ve baldan oluşan. O iki kaşık dediği halde annem beş kaşık koymuş üstelik. "E annecim elma tarçın vs nerde?" sorusunun cevabı yok. Onları unutmuş :) Böyle bir insanla hayatı paylaşıyorum işte, arada kurduğum "saf" cümlelerin nedeni çok uzakta değil :)

Bugün canımı sıkan bir şey oldu, ama sanırım bu tür şeylerin canımı sıkmasına izin vermemeliyim. Çok basit çözümleri olan şeylerde, çözüm üzerine konuşmak yerine sorunu ve getirdiği olumsuzlukları ağda gibi uzatan insanlar için hayat kimbilir ne kadar zordur. Ben iki dakikada sorunun çözümü için adım atıp ve dahi çözerken dönüp baktığımda onların hala vah vah diye kıvrandığını görmek insanlık adına çok üzücü.

Sonunda üzerinde van gogh resminin olduğu çikolata kutumun içi boşaldı. Acaba ne zaman vazgeçeceğim sırf kutusunu beğendiğim için bir şeyler almaktan? Sanırım farkında olmadan metal kutu koleksiyonu yapıyorum...

Böyleyken böyle blogçe, kolum epey zorluyor beni...

Aa bu arada senin haberin yoktur cancağızım, bahar geldi resmi olarak. İnşallah yakında fiilen de gelir. Sonra önümüz açık biliyorsun ki. Haydi öptüm, çav bella!

1 yorum:

aycacik dedi ki...

ay sorma bugün buzdolabını açtım ne göreyim! annem domates almış! bu demektir ki resmen bitmiş kış, yakındr biberin salatalığın dolaba kavuşması.

zaten kesilmiş çimler burnuma karpuz gibi kokup duruyor kaç gündür.

bahar, "gel kör et beni bile bile"

 
naeknhu © 2008. Design by Pocket