Süreyya hocalarda mantı partisi verdik bugün. Annem açtı, Eylül ile ben kıymasını koyup kapattık. Özgür, Selime teyze, Sedat abi, Ekim ve Süreyya hoca ile birlikte afiyetle yedik. Sedat abi çok tatlı bir bey, çok sevdim. Almanya'dan Türkiye'ye arabayla gelirken yollarda çok fazla trafik kazasına rastladığı için ilk yardım kursuna gidecek kadar duyarlı, dün gece milonga dönüşü 6'da Süreyya hocalarda olalım dedikten sonra tam 18:00'da gelecek kadar da saygılı.
Asıl kayıt altına almak istediğim şey dikkatsizlikteki son noktam. Mantıları tencerenin içine tek tek atarken Özgür aradı bir şey lazım mı diye. Kapattıktan sonra telefonu çaprazdaki ocağa doğru koydum. Üzerinde yemek pişen ocağa, tencerenin altına doğru, alevin hemen dibine. Allahtan mutfakta yalnız değildim de hemen farkettik aptallığımı.
Bir de Cansu ile buluştuk bugün. Kahve içerken masamıza gökten peçete düştü. Üstelik kullanılmış. Rezil bir şeydi. Hmm, İstiklal caddesinde yürürken tramvaydan yüzüme tüküren velet kadar iğrenç miydi, karar veremedim.
*lisedeki beden eğitimi öğretmeni osman hoca tavrıyla
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
mantı, Süreyya hocalarda; ya bana ne ya, ben İstanbul'a dönmek istiyorum:(
Hayır, elin de mi yanmadı telefonu koyarken ocağa? :))
gel, gel. hiç olmazsa arada bir şu aziz çocuğun peşine takıl gel. çok özlüyorum eskiyi, beyazcüce toplantılarını.
usulca koymadım ki, kenardan salıverdim :-/
Yorum Gönder