Hayat akıp gidiyormuş meğer... Aslında biliyordum da, neresinden karışıp benim de onunla birlikte akmaya başlayacağımı kestiremiyordum galiba. Bir de hızlı akışı biraz gözümü korkutmuş olabilir... Bugün bir baktım, içine girivermişim! Ne mutlu, sonunda!
Güne masamda bulduğum bir zarfla başladım, üstünde Neşe Hanım'a yazan. İçinde bir kolye, bir mektup, bir de yemek menüsü. Ben mutlanmayım da kim mutlansın bu sevimli jest karşısında! :)
Sonra, kahve içtim mesela. Kahve içmek insanı mutlu eder mi? Edermiş! :)
Kendimi profesyonel anlamda iyi hissettiren üç şey daha oldu; değerimi anladım, değerimi gösterdim, değer kazandım.
Akşam spor çıkışı manav-market ikileminde kalıp pek tabii ki manavı tercih ettim.
+1 kg mandalina alabilir miyim?
-Başka bir isteğiniz var mı?
+1 tane de ananas alayım
-Yok, ananas veremem, ananaslar kötü.
+Hı, süs olarak mı koymuştunuz?
-Süs değil ama kötü oldular artık, yumuşadılar, vermeyeyim.
+ :) E, iyi bari...
Küçük esnafı tercih etmenin faydaları... Hala var böyle insanlar işte!
14 Aralık 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder