14 Aralık 2009 Pazartesi

derin yeşil gözlü kız

14 Aralık 2009 Pazartesi
Merdivenlerden iniyordu. Derin yeşil gözleri, bembeyaz teni vardı. Pembe yanaklarının iki yanından mavi tülbenti sarkıyordu. Bir an göz göze geldik. Ürkekti bakışları. Hemen kaçırıverdi gözlerini. Yarı yaşımdaydı. O kadar çelimsizdi ki vücudu adımları bile paytaktı sanki. Gitti sahiplendiği makinesinin başına, sandalyesinin minderini düzeltti, yere değen eteklerini topladı ve oturdu. Oturduğu anda sanki on yaş birden büyüdü. Tıkır tıkır tıkır... O narin elleri inip kalkan iğnelerin arasında, adeta bir makineymişçesine işliyordu. Derin yeşil gözleriyle ellerinin her hareketini takip ediyordu. Yanlış yapmaya hakkı yoktu. Tıpkı kazandığı parayla o çok beğendiği pabuçları almaya hakkı olmadığı gibi. O sadece bir metaydı, kimse tarafından varlığı kabullenilmeyen. Üstelik o dört duvar bina içindeki yüzlerce metadan biriydi sadece.

Önce kendi çocuklarımı düşündüm. Zengini, fakiri; kültürlüsü, cahili vardı... Ama en azından bireylerdi. En azından bir adları vardı. Düşünceleri dinleniyordu...

Oysa derin yeşil gözlü kız herkes tarafından yok sayılıyordu. Muhtemel ki ruhuna aldığı yaralarla hiç bir zaman da var olamayacaktı. Milyonlarca yitik birey gibi...

İçimden bir şeyler koptu. Halime şükretmekle, onlar için bir şey yapamamaktan dolayı kendime küfretmek arasında kaldım. Sonra arkamı dönüp gitmek istedim. Gözlerimi yumunca o derin yeşil gözler yok olacak sanki...

Olmadı işte. Hala içimde o sızı. İnsanlığımı hatırlatan sızı...

0 yorum:

 
naeknhu © 2008. Design by Pocket