TEGV'de dönemin iki haftasını geride bıraktık. Geçen dönemki etkinliğimde, etkinliğin amacı gereği, çocuklar sürekli bir şeyleri sorgulamama yol açıyorlardı, hayatın çok farklı gerçeklerini fark etmemi sağlıyorlardı. Bu dönemki etkinliğimiz, Nokia'nın sponsorluğunda gerçekleşen Düşler Atölyesi, daha farklı bir kulvarda. Çocuklarda sanata karşı ilgi uyandırmayı amaçlıyor. Bunu yaparken de hiçbir malzemenin olmadığı yerlerde bile sanat çalışmalarının yapılabileceğini gerçeğini vurguluyor.
Örneğin bu hafta çocuklarla bahçeden topladığımız çalı çırpı, dalından kopmuş yaprak-çiçek, meşe palamudu, taş, atık malzemelerle rölyef çalışması yaptık. İstanbul'un göbeğinde bu tür bir çalışma çok şey ifade etmeyebilir -ki asla öyle değil- ama Türkiye'nin her yerinde çocuklar bizim burada sahip olduğumuz imkanlara sahip olamıyor. Dolayısıyla bu tür doğal malzemelerle yapılabilecek çalışmalar oralarda daha büyük önem kazanıyor.
İlerleyen haftalarda belki tekrar yazarım sanat eseri ortaya çıkarabileceğini düşünmediğimiz nice malzemeyle ne kadar keyifli çalışmalar yapılabildiğini...
0 yorum:
Yorum Gönder