Yine harala gürele geçiveriyor zaman. Tango hak getire... Binbir direk sarnıcını saymazsak iki aydır dans etmiyorum. Ankara'ya giderken çantaya ilk atılacak şey pabuçlarım olmalı.
Eve geldiğim sürece porselene dokunmaya, boyamayacaksam bile boya karmaya çalışıyorum. Boyamaya başlayınca zaten en az iki saat kalkamıyorum başından. Hafta sonuna kadar şu tabağı fırına gönderebilirsem güzel olur. Gerçi içime sinerek yapamadım, kendimi veremedim.
Hafta sonu İstanbul'daydım. Cumartesi atraksiyonsuz vefakat huzurluydu. Pazar günü de İstanbullu olmanın tadını sonuna kadar çıkardık. Rumeli hisarında kahvaltı, Kilyos'ta deniz ve ardından tam konumunu bilmediğim, ormanın içinde muhteşem bi yerde akşam yemeği. Arada bir de karting yaptık. Hiç keyif alacağımı düşünmüyordum ama çok zevkliydi. F1 pilotları yarış başına 4-5 kilo veriyormuş. Bu durumda 3 saat o minicik arabada, kaska sıkışmış bir şekilde turlarsam filinta gibi olurum :)
Hafta sonu Abant'a gidiyoruz. Ya da Amasra... Yolda karar vereceğiz sanırım. Ya da Sapanca'da kahvaltı yaparken planlarız sonrasını. Çok düşünmeye gerek yok. Gece karanlık bir yere gidip uyku tulumlarımıza girerek gökyüzüne bakacağız. Malum ağustos ortaları Perseid meteor yağmuru var. Işık kirliliğinden biraz uzaklaştık mı şölen bizi bekler...
Önümüzdeki hafta sonu da Sabancı Üniversitesi'nde Galileo Öğretmen Eğitim Ağı Projesi kapsamında eğitimde olacağım. Dünya astronomi yılı dolayısıyla yapılan etkinliklerden. Özellikle öğretmenlerin halkı bilgilendirecek düzeyde astronomi bilgisi edinmesini sağlaycak bir proje. Ben TEGV gönüllülüğüm nedeniyle katılıyorum. Önümüzdeki dönem astronomiyle alakalı bir kulüp etkinliği yapmam bekleniyor karşılığında.
D.N.1 : Fotoğrafı az önce salonun camından çektim. Gerçeği çok daha güzeldi. Güzel bir şey gördüğü anda keyfini çıkarmak yerine fotoğraf makinesine saldıran o güruhtanım, evet.
D.N.2 : Çaya feci alıştım. Evde tek başımayken bile çay demliyorum. Şekeri de kestim 1,5 aydır pat diye... Çok değiştim blog, çoook :)
3 Ağustos 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
şekersiz çaya alışınca insan şekerli içemiyor.
su seramik olayına çok özeniyorum.
yolun açık olsun.
o kıvama geldim artık, şekerli çay şerbet gibi geliyor..
bi gün gel, birlikte boyanalım. ufkumu açarsın hem, gelenekselden uzaklaştırırsın. gerçi tinerin seni hapşırtacağına ya da kötü yapacağına dair bir önyargım var nedense...
Gittin mi Amasraya? Merakla bekliyorum.
Yorum Gönder